TAŞ OCAĞI MAHKEMELİK
27/04/2008
1 Mart’ta Avşar’daki taş ocağının insanlara, hayvanlara ve zeytin ağaçlarına zarar verdiği iddiasıyla yol kapatma eylemi yapan Avşar ve Yaşyer köylüleri bu kez mahkemeye başvurdu.
Taş ocağının kapatılması için imza toplayan köylüler, taş ocağında patlatılan dinamitlerin yaşamsal koşullara olumsuz zarar verdiği ve bu zararların köyün geçim kaynaklarını etkilediği iddiasıyla Milas Sulh Hukuk Mahkemesi Hakimliği’ne başvurdu.
Taş ocağının kapanmasını istedikleri dilekçeleri Çevre ve Orman Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi ve Planlama Genel Müdürlüğü’ne ve Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü’ne gönderen köylülerden Nedim Atçı, Hüseyin Atçı, Celil Kıran, Osman Atçı, Ali Atçı, Hikmet Atçı, Ummuhan Taş ve Murat Aktaş başvuru dilekçelerinde şu ifadelere yer verdi;
“Şirketin işlettiği taş ocağının yakınında zeytinliğimiz bulunmakta. Söz konusu taş ocağının faaliyetlerinde dinamit kullanılarak yüksek sesli patlamalarla tarım arazilerinin ve zeytinliklerin zarar görmesine sebep olmakta, patlama ile birlikte taş parçalarının hızla saçılması nedeniyle zeytin ağaçlarının dallarının kırılmasına neden olmaktadır. Taş parçalarının sıçrayacağı korkusu ile hem zeytinliklerin bakım çalışmaları yapılamamakta hem de hasat toplanamamaktadır. Zira patlamalar ile sıçrayan taşlar, insan yaralamalarını meydana getirebilecek şiddette etrafa saçılmaktadır. Taş ocağının bir diğer faaliyeti olan taşların kamyonlarla taşınması sırasında da ağaçların ve tarım ürünlerinin tozla kaplanmasına sebebiyet verilerek bu ürünlerden fayda sağlanmasına ayrıca engel olmaktadır.
Taş ocağının tarım arazilerine ve zeytinliklere verdiği zararlar yanında, çevre kirliliği oluşturarak ayrıca Anayasamızın 56. maddesinde yer alan ‘herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir’ hükmüne aykırı davrandığı çok açıktır.
3213 sayılı Maden Kanunun 7. maddesi ‘… çevre ve insan sağlığına zarar verdiği tespit edilen madencilik faaliyetleri gerekli önlemler alınıncaya kadar durdurulur’ hükmünü içermektedir. Bu hükme rağmen devam eden taş ocağı faaliyetlerinin oluşturduğu zararların tespiti için sayın mahkemenize başvurma zorunluluğu doğmuştur.
Tüm nedenlerden gerek tarımsal alanlara gerekse yaşamsal koşullara verdiği zararların olumsuz etkileri artarak devam eden taş ocağı faaliyetlerinin zeytinliğimize ve çevreye verdiği zararların tespitinin bilirkişi marifetiyle yapılmasını saygılarımızla arz ve talep ediyoruz.”
KÖYLÜLER KIŞKIRTILIYOR
Köylülerin eylemi sonrasında gazetecilere bir açıklama yapan Doğan Yapı İnş. Tur. Tic. ve San. Ltd. Şti. yetkilisi Naşit Doğan, köylülerin bölgede rantı olan başkaları tarafından kışkırtıldığını söylemişti. Doğan, çevreye zarar vermemek için tüm önlemleri aldıklarını belirterek “Birilerinin rantına çomak mı soktuk diye düşünüyorum. Köylüleri büyük ihtimalle onlar kışkırtıyor. 17 yıldır bu ocakları işletiyoruz. Bu ocaklardan çıkan malzemelerle Milas-Bodrum Havalimanı ve birçok yol yapıldı. Hukuksal şartlarda çalışmalarımızı yapıyoruz. Şirket bünyemizde çalışan 100 civarında işçimiz var. Çift vardiya sistemi ile 20 saat çalışıyoruz. Çalışmalarımız sırasında dinamit kullanıyoruz fakat çok sıklıkla değil” demişti.
|